Günümüzde yapılan araştırmalarda ortaya çıkan bir gerçek de internette bulunan bir noktanın bile arandığında bulunması için bir Ip adresi ve bağlantı noktası bulunuyor. Bu Ip adresinden gelen bilgileri çözümleyerek işlem gören sistemin adına da Dns denilmektedir. Kısa adına Dns denilen Domain name system ne iş yarıyor derseniz; ucu bucağı olmayan bu internetin bölümlerine ayrılması ve bu bölümlerin birbirleriyle sağlıklı irtibatını kuran sistem olarak bilinmektedir. İnterneti oluşturan bölümlerin adına siteler veya web sayfaları da denilmiştir. Sonuçta siz arama yaparken arama motorunuz site adı üzerinden arama yapmaz.
Bunun yerine Ip adresinden girerek sitenin bulunduğu sunucuya giderek bilgilere ulaşır ve size getirir. İşte bu site hangi sunucuda kayıtlı ise sunucunun bu bilgiyi size anlaşılır şekilde ulaştırması için Dns ayarlarının yapılmış olması gerekiyor. Bu site oluşumunda bazı ekler kullanılmakta ve bu uzantılarla bu sitelere ulaşırken arada Dns ayarının yapılmış olması ve sunuyuca kaydının
bulunması çok önemlidir. 1970’li yıllarda internet üzerinde oluşturulan site sayısının azlığı ve arandığında bulunmasına imkan veren depolama yeri olan bir dosyanın olması nedeniyle zamanla artan site trafiğini kaldıramayan bir hal almıştır. Zamanla her site için oluşan Ip adresleri çok dağınık bir şekilde olunca işin içinden çıkılamaz bir durum olmuştur. Sonuçta kapasite olarak oldukça az olan alan kapasitesine göre çok sayıda Ip adresinin oluşması ve bunlarında birinin kayıtlı olması diğerleri tarafından arama yapıldığında ise bulunmama riskini ortaya çıkarmıştı. 1984 yılından sonra hızla artan site sayısına göre yeni sunucular ortaya çıktı ve siteler kayıtlarını oluştururken Dns ayarlarını sağlam yaptıklarından ve ayrıca her site için tek Ip numarası oluşunca karışma imkanı ortadan kalkmıştır.